İstanbul Film Festivali 30 yaşına giriyor bu yıl...

2-17 Nisan’da gerçekleşecek festival için İKSV’ye, Akbank başta olmak üzere tüm sponsorlara teşekkür etmeden önce festivalin ilk yıllarından iki kişisel anımı aktarayım.

O zamanın lise, sonra üniversite öğrencileri olarak İstanbul’da film festivali başlamadan bir-iki ay önce sinema salonlarında görevli olmak için İKSV’ye başvururduk.
Salonların girişinde kurulan stantlarda İKSV adına görevli olur, film kitapçıkları, kataloglar ve afiş satardık.
Bunun karşılığında da İKSV’den para değil, festivalde film izlemek için bedava giriş kartı alırdık.
Standaki görevimizi birbirimize devredip o filmden bu filme koşardık.
İki-üç yıl üst üste bu işi yaptık, hayatımızın en çok film izlenen yıllarıydı...
İlginç bir anı daha: O yıllarda filmlerin salondan salona altyazıları yetişmesi mümkün olmadığı için seanslarda simultane tercümanlar bulunurdu.
Salonun bir köşesinde oturan tercüman kulağında kulaklıklarla yabancı filmi anında Türkçe’ye çevirirdi.
Bu isim de genelde hep bugünün ünlü oyuncusu Serra Yılmaz olurdu.
Özellikle de İtalyan filmlerinin...
Serra Yılmaz’ı hep karanlık salonun bir köşesinde masa lambasının ışığında hatırlıyorum.
Bu anlattıklarım İstanbul Film Festivali’nin 6’ıncı 7’inci yılından...
Bugün 30 yaşında bir festivalimiz var.
Dile kolay, 30 yıl.
Bir şehrin kültür hayatı için o kadar önemli bir rakam ki...
İKSV ısrarcı olmasa, Türkiye’nin kültür-sanata yatırım yapan firmaları taşın altına elini koymasa bugünlere gelmek mümkün olmazdı.
Emeği geçen herkese teşekkürler...
Paylaşın:
facebook friendfeed google_buzz twitter

YAZAR
Cengiz Semercioğlu
Sinema bir şenliktir!

İstanbul Film Festivali 1982'de kurulduğunda başka bir festivalde, İKSV'nin düzenlediği İstanbul Festivali'nde küçük bir bölümden ibaretmiş. Altı filmlik bu "Sanat Filmleri Haftası", şimdi yerinde yeller esen Harbiye Konak Sineması'nda yapılmış. Kaç kişi izlemiş bu filmleri, elimizde kesin bir bilgi yok, ama gördüğü ilgiyle sonraki yıl "Sinema Günleri" adını alıp bir aya yayılmış.

Dile kolay, otuzuncu kez yapılacak festival bu yıl: 30. İstanbul Film Festivali. Bir nesli büyüten, sinemateksiz bir kentin pelikül damarını besleyen, gösterdiği 3997 filmle kanımıza giren film gibi otuz yıl...

Festivalleri bizden yapan yalnızca gösterdiği filmler değil elbette. Heyecanını bugüne kadar toplam yaklaşık üç milyon izleyicisiyle paylaştı festival. Otuzuncu yılını da yine izleyicisiyle birlikte kutluyor. Bilet kuyruğundaki, film çıkışındaki, İstiklal Caddesi'nde koşan, yönetmenden imza alan izleyicisinin anılarını bilmek, görmek istiyor... Yıllar öncesinden bir bilet koçanıyla, üzeri işaretlenmiş çizelgesiyle, arkadaşına anlattığı anısıyla, bu film gibi otuz yılı sizden duymak istiyor...

Onat Kutlar'ın sözleriyle, "Sinema bir şenliktir!"